Etiketler

28 Mart 2015 Cumartesi

Ateş’in 4. Yaş Doğumgünü ve Bloga verdiğim 4 aylık ara


Babaaalık’ı ilk oluşturmaya karar verdiğimde sanki hayatımda yeteri kadar baskı unsuru yokmuş gibi bir de  yazı yazmaya ara verdiğimde baskı hissedeceğimi biliyordum. Bugün 4 ay sonra tekrar yazmak için bilgisayarımı açtığımda daha önceden yazmış olmama rağmen sadece son hallerine getirmediğim için yayınlamadığım iki yazı olduğunu fark ettim. Bir tanesi Ateş’in 19 Aralık’taki 4. yaş doğumgünüyle olduğu için ve geç yayınlamam yazının güncelliğini azaltacağı için ilk olarak sizi o yazımla başbaşa bırakıyorum:


Geçtiğimiz hafta cuma günü Ateş’in 4. yaş doğumgünüydü. Sabah işe giderken kendimi içimden Sezen Aksu’dan İkinci Bahar’ı söylerken buldum. Yıllardır severek dinlediğim şarkıyı Sezen Aksu’nun oğlu için doğumunda yazdığını ilk Melisa’dan öğrenmiş ve çok etkilenmiştim. Şarkı sabah sabah duygularıma tercüman oluyordu. Kendimi ilk hatırladığım günlerden üniversite mezuniyetime kadar her senem bir öncekinden farklı olduğu için hayat daha heyecanlıydı. Hala o yıllarda yaşadıklarımı beşinci sınıftayken, lise 2deyken diye sınıflarımla hatırlarım. İş hayatıyla Ateş’in doğumu arasında yaşadıklarımı ise pek yıllarıyla hatırlayamıyorum. Üniversiteden mezun olduğum 2001 yılından 19 Aralık 2010’a yani Ateş’in doğduğu güne kadarki zamanda anılarımı birbirinden  ayırabildiğim evlilik öncesi ve sonrası olmaları dışında pek bir kriter olduğunu söyleyemem.


Yaşadığım açık ara en önemli hayat olayı baba olmak oldu benim için, yeni bir hayat başlarken sanki hayata tekrar başlıyormuş gibi hissettim. Bunun tehlikeli de olabileceğini bilmeme rağmen hiç bir zaman duygularımı kısıtlamaya çalışmadım. Bana yakın/uzak çeşitli kişilerden bu konuda bazı eleştiriler de aldım aslında ama her konuda olduğu gibi bildiğim yoldan sapmaya hiç mi hiç niyetim yok. Ateş’in doğumundan sonra, anılarımı yine eskisi gibi Ateş’in yaşlarına göre ayırabilmeye başladım.

Geçenlerde Richard Linklater’ın boyhood (çocukluk) isimli filmini seyrettim. Richard Linklater da kim diyenlere: Before Sunrise, Before Sunset, Before Midnight serisi dersem herkes anlar sanırım. Ana karakteri Mason’ın 5-18 yaşları arasını anlatan film yönetmen Richard Linklater tarafından gerçek zamanlı olarak yani 12 yıl içinde çekilmiş. Bu dahice filmi gözümü kırpmadan seyredeceğimi düşünmeme rağmen filmin sonları yaklaştıkça sonundan korkmaya başladım. Kendimi Mason’ın üniversiteye başlamak için evden ayrılacağı sahneye hazırlamaya çalıştımsa da film uzasın da o sahne gelmesin diye düşünüp durdum ve o anı erteleyebilmek için filmin sonunu bir gece sonra seyrettim. O duygusal sahne geldiği zaman annemin ve babamın beni üniversiteye yollarkenki gözyaşlarını ve o gözyaşlarının barındırdığı karmaşık duyguları çok daha iyi anladım ya da belki de anladığımı sandım.


Ateş 14, Atlas 18 sene sonra üniversiteye başlayacak. 14 veya 18 sene çok uzun gibi geliyor ilk başta düşününce, ama ben 14 sene önceki üniversite mezuniyetimi de 18 sene önceki lise mezuniyetimi de dün gibi hatırlıyorum

            Not: Ben yazıyı yazdıktan sonra fakat yayınlamadan önce boyhood en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar'ını kazandı.